Tavrımı rap'le koyuyorum
1 sayfadaki 1 sayfası
200609
Tavrımı rap'le koyuyorum
Tavrımı rap'le koyuyorum
O farklı giyimi, bize acayip gelen yürüyüşü, düşük bel pantolonuyla; elini kolunu, olmadı sesini, alışık olmadığımız hareketlerle, özgürce yaşayan bir 'benzersiz'. Her şeyin tekdüzeleştiği, bir yaprağın kıpırdamadığı, şu kahrolası kısır atmosjerde; bağrış çağrış müziğini/kendini göstermeye çalışan bir hiphopçı Federal Fırat.
Federal Mc 1983 Mardin Kızıltepe doğumlu. Kısıtlı olanaklara karşın, sanatını icra eden ve sınırlarını aşan bir amatör. Kayıtlarla, yurtdışındaki yarışmalarda derece alan, 2003'te 1. Uluslararası Hiphop Festiuali'nde sahne alıp; Mardin'in adını ünlü rap sanatçıların arasına yazdıran ve şu an Türkiye rap piyasasında isminden söz ettiren biri. Bu söyleşiyi onunla neden yaptığımın yanıtı benim için çok basit: Federal Fırat, tek bir tornadan çıkmış, biri diğerinin benzeri yığınların arasında soluk almaya çalışan bir 'yabancı'.
Adından başlayalım, Federal mc'in anlamı nedir?
Federalin en basit açılımı bağımsız. Ben federal mc'yim, yani bağımsız mc. Mc'nin açılımı ise, Micro-fon Control. Genelde rap sanatçılarına mc diyorlar.
Önce neden rap yaptığınızı öğrenelim mi?
Beni hiphopçı yapan koşullar yaşadığım coğrafya ve burada gördüklerimdi. Ters giden bir şeyler var ve ben bunları görüyorum. Bunları en iyi şekilde raple dile getiriyorum. Kendi insanımı ve kendi şehrimi bazen anlamakta zorlanıyorum. Bazen kızıyorum onlara; ama anlıyorum galiba. Onlar yoksun ve yoksul bırakıldı.
Uzun süredir mi rap yapıyorsun? Nelerle karşılaştın bu süreç içinde?
n yıldır raple yaşıyorum. İlk sözlerimi 98'de yazdım. Mardin'de yardımcı olacak kimse yoktu bana. Benim rapçi olduğumu duyanlar alay ediyordu. Ama düşlerim vardı. Onun için kâbuslarımı yenmeliydim.
Kendi olanaklarımla devam ettim. İnternet aracılığıyla, batıdaki rapçilerle diyalog kurdum. 2003'te ilk sınavımı Antalya'da bir rap partide verdim. Sonuç beni tatmin etmişti. Aynı sene hiphop festivaline davet edildim. 2004 sonlarında Almanya'da Tr rap yarışmasına katıldım. Almanya'dan bir grup bana ortak çalışma teklif etti. Teklifi kabul ettim ama askerlik.
Askere gittim. Askerden dönünce de her şey değişmişti. Sıfırdan başladım ve Code47'yi kurdum. Grup üyeleri eskiden sadece ben ve arkadaşım Merdo'yduk. Gruba yeni üyeler Serdar ve Ahmet'i dahil ettik. Ve Kızıltepe'de Rap partiler yaptık. Bunlar çok beğenildi. Grup üyeleri okul için ayrılmak zorunda kaldı. Ben ve Serdar çalışmalarımıza devam ediyoruz. Mardin dışında Diyarbakır, Antep ve Adana'da sahne aldım.
Mardin Kızıltepe'de sana gelen tepkiler nasıl?
Alıştım galiba. Eskiden geçtiğim yerden millet dönüp bakardı. Kimi pantolonuma, kimi sakalıma takardı. Bilindik 'amca abi' rolü takınıp, hemen nasihat ederlerdi. Şimdi biraz farklı, anlamaya başladılar kimliğimi. Kimi tanışmak istiyor, kimi kınıyor. Sanırı rapçi kimliğimi benimsememe saygı duyuyorlar. Sokakta beni sahnede görenler, şarkılarımı dinleyenler "devam et" diyor artık.
Konserlere çıkıyorsun, ne diyor insanlar, nasıl karşılanıyorsun?
Kızıltepe'de çok fazla konser verdim. İlk konserle son konser arasında dağlar kadar fark var. İlki heyecanlı bir sınavdı. Sahnedeydim ve karşımda kendi toplumumun gençliği vardı. Sayıları ıo'u geçmiyordu. Bir tiyatro oyununu izler gibi sandalyede oturup konser süresince izlemişlerdi. Konser bitince, yanıma gelip bana "nasıl bu kadar hızlı okuyabiliyorsun?", "nereden öğrendin bu şarkıları?", "sen mi yazdın" şeklinde sorular sordular.
İkinci konser daha umutluydu. Üçüncü konserde ise İstanbul'daki rap partileri gibi renkli geçti. Gençler sahnenin önünde beni bekliyordu. Ben mikrofonu alınca çığlık attılar. O an başardığıma inandım işte. Beni mutlu eden bir diğer olay ise, o kadar genç sahnenin önüne yığılmıştı. Kızlar erkekler hep birlikte. Konser boyunca kavga çıkmadı. Genelde düğünlerde bile kavga çıkıyorken, bizde olmadı. Diğer konserlerim ise daha farklıydı. Çünkü artık gençlerin dışında orta yaşlı memurlar, öğretmenler, hatta başörtülü kızlar ve ev kadınlarını da görüyordum. Birgün marketten alış veriş yaparken bir arkadaşımla karşılaştım. Uzun zamandır görüşmüyorduk. Hal hatır sorduktan sonra, bana şunu söyledi: "Ya bizim buraya Avustralya'dan mı ne gelmiş, bir rapçi geçenlerde konser verdi. Adam manyak söylüyordu." Ben de bozuntuya vermeden "hadi be!" dedim. "Sen de gittin mi konsere?" diye sordum ona. "Hayır" dedi, "arkadaşlarım anlattı, adam kendini çok beğeni-yormuş, Ceza'ya laf atmış, bayağı bir küfür etmiş, sen gitmedin mi? Eskiden sen de uğraşırdın" dedi. Ben de o kişi benim, "onun adı Federal'di, değil mi?" dedim. İnanmadı. "Sen o değilsin, o yurtdışından gelmiş, güzel rap yapıyor" dedi.
Sana ne ilham veriyor?
Özel bir ilham kaynağım yok. Bazen bakkal amcanın bir konuşması dahi şarkıma başlık olabiliyor. Ya da kantine inemeyen, cebinde harçlığı olmayan, sınıfın en arka sırasında oturan yırtık önlüklü bir öğrenci. Bazen eğitemeyen bir öğretmen. Bazen şiddet uygulayan bir polis. Bazen bir mahkûm. Bazen evini ge-çindiremeyen solgun bakışlı bir baba. Bazen kendiside ne olduğunu bilmeyen bir serseri. Bazen boya kutusuyla dükkân dükkân gezen kundura boyacısı bir çocuk. Bazen meydanda bekleyen işçiler. Kurtlar Vadisi'nin Polat'ına ya da Memati'sine özenen, cebinde sadece aşkı olan aç bir genç. Ve başrolde, bu anlattıklarıma sebep olanlar ağalar, politikacılar ya da arkadaşlarım, ailem ve ben.
»Türkçe söylüyorsun ancak daha çok Kürt müziğinden faydalanıyorsun. İki dilli olmak bir avantaj mı?
Evet Türkçe yazıyorum ve Kürt müziğinden faydalanıyorum. Bu çok doğal. Ben bir Kürt'üm ve Kürt müziğinin zengin motiflerini çok kullanıyorum. Altyapılarımda, kültürümde bu var çünkü. Bence avantaj.
Hangi sanatçılardan etkilendin?
İlk dinlediğim rap islamic Force'tu. Sonra Erci E'nin ilk solo albümünü dinledim. Ve Batı Berlin tayfası, Almanya'dan Azad'ı beğeniyorum. Yaptığı işleri takdir ediyorum. Fransa'dan Sully Sefil, Mc Solar. Amerika'dan Public Enemy, Getto Boys, 2pac Nas, Jay z. Bir de Ja Rule'u beğeniyorum.
Neden Kızıltepe'de kalmayı tercih ediyorsun?
Bana hep "neden İstanbul'a gitmiyorsun?" derler. İstanbul'da çok rahat rap yapabilirim. Bu beni zorlamaz ama ben burada bir şeyleri kanıtlamak istiyorum. Ben Kızıltepeliyim. Ve bir Kızıltepeli istediği zaman bir sanatçı olabilir, istediği zaman bir doktor olabilir, istediği zaman en zirveye çıkabilir diyorum. İstediği zaman zengin de olabilir, hatta burada Kızıltepe'de, başka yere gitmesine de gerek yok. Ben bunu başarmaya çalışıyorum sadece. Önyargılı olmayın, gelecekte nerede olacağınıza karar verin.
»Uğur Kaymaz için beste yaptın mı? Yapmayı düşünüyor musun?
Uğur kaymaz adına şarkı yazmadım. Ama bazı şarkılarımda ona benzer vurgulara yer verdim. Mesela 'sözlerim benliğim' ve 'bunu isterler senden' adlı şarkılarımda aynı meyanda tınılar bulabilirsiniz.
Kızıltepe senin için siyasi olarak ne anlam ifade ediyor? Sen tüm bunların neresinde duruyorsun?
Kızıltepe diğer Mardin ilçelerinden farklı. Burada sol kesim daha ağırlıkta ya da öyle sanıyorum. Ama Kızıltepe çok değişti. 70'lerdeki Kızıltepe ile şimdiki Kızıltepe arasında dağlar kadar fark var sanki. İnsanlar o dönem daha sosyalmiş, görüşleri duruşları şimdikinden çok faklıymış. Bunda köyden göçlerin rolü çok diyorum. Federal Fırat olarak tüm bunların neresindeyim peki? Yaptığım müzik rap ve sözlerimle tavrımı koyuyorum. Farklıyım. Kızıltepe'de bana, kimi anarşist kimi devrimci kimi de kendi halinde rapçi diyor.
O farklı giyimi, bize acayip gelen yürüyüşü, düşük bel pantolonuyla; elini kolunu, olmadı sesini, alışık olmadığımız hareketlerle, özgürce yaşayan bir 'benzersiz'. Her şeyin tekdüzeleştiği, bir yaprağın kıpırdamadığı, şu kahrolası kısır atmosjerde; bağrış çağrış müziğini/kendini göstermeye çalışan bir hiphopçı Federal Fırat.
Federal Mc 1983 Mardin Kızıltepe doğumlu. Kısıtlı olanaklara karşın, sanatını icra eden ve sınırlarını aşan bir amatör. Kayıtlarla, yurtdışındaki yarışmalarda derece alan, 2003'te 1. Uluslararası Hiphop Festiuali'nde sahne alıp; Mardin'in adını ünlü rap sanatçıların arasına yazdıran ve şu an Türkiye rap piyasasında isminden söz ettiren biri. Bu söyleşiyi onunla neden yaptığımın yanıtı benim için çok basit: Federal Fırat, tek bir tornadan çıkmış, biri diğerinin benzeri yığınların arasında soluk almaya çalışan bir 'yabancı'.
Adından başlayalım, Federal mc'in anlamı nedir?
Federalin en basit açılımı bağımsız. Ben federal mc'yim, yani bağımsız mc. Mc'nin açılımı ise, Micro-fon Control. Genelde rap sanatçılarına mc diyorlar.
Önce neden rap yaptığınızı öğrenelim mi?
Beni hiphopçı yapan koşullar yaşadığım coğrafya ve burada gördüklerimdi. Ters giden bir şeyler var ve ben bunları görüyorum. Bunları en iyi şekilde raple dile getiriyorum. Kendi insanımı ve kendi şehrimi bazen anlamakta zorlanıyorum. Bazen kızıyorum onlara; ama anlıyorum galiba. Onlar yoksun ve yoksul bırakıldı.
Uzun süredir mi rap yapıyorsun? Nelerle karşılaştın bu süreç içinde?
n yıldır raple yaşıyorum. İlk sözlerimi 98'de yazdım. Mardin'de yardımcı olacak kimse yoktu bana. Benim rapçi olduğumu duyanlar alay ediyordu. Ama düşlerim vardı. Onun için kâbuslarımı yenmeliydim.
Kendi olanaklarımla devam ettim. İnternet aracılığıyla, batıdaki rapçilerle diyalog kurdum. 2003'te ilk sınavımı Antalya'da bir rap partide verdim. Sonuç beni tatmin etmişti. Aynı sene hiphop festivaline davet edildim. 2004 sonlarında Almanya'da Tr rap yarışmasına katıldım. Almanya'dan bir grup bana ortak çalışma teklif etti. Teklifi kabul ettim ama askerlik.
Askere gittim. Askerden dönünce de her şey değişmişti. Sıfırdan başladım ve Code47'yi kurdum. Grup üyeleri eskiden sadece ben ve arkadaşım Merdo'yduk. Gruba yeni üyeler Serdar ve Ahmet'i dahil ettik. Ve Kızıltepe'de Rap partiler yaptık. Bunlar çok beğenildi. Grup üyeleri okul için ayrılmak zorunda kaldı. Ben ve Serdar çalışmalarımıza devam ediyoruz. Mardin dışında Diyarbakır, Antep ve Adana'da sahne aldım.
Mardin Kızıltepe'de sana gelen tepkiler nasıl?
Alıştım galiba. Eskiden geçtiğim yerden millet dönüp bakardı. Kimi pantolonuma, kimi sakalıma takardı. Bilindik 'amca abi' rolü takınıp, hemen nasihat ederlerdi. Şimdi biraz farklı, anlamaya başladılar kimliğimi. Kimi tanışmak istiyor, kimi kınıyor. Sanırı rapçi kimliğimi benimsememe saygı duyuyorlar. Sokakta beni sahnede görenler, şarkılarımı dinleyenler "devam et" diyor artık.
Konserlere çıkıyorsun, ne diyor insanlar, nasıl karşılanıyorsun?
Kızıltepe'de çok fazla konser verdim. İlk konserle son konser arasında dağlar kadar fark var. İlki heyecanlı bir sınavdı. Sahnedeydim ve karşımda kendi toplumumun gençliği vardı. Sayıları ıo'u geçmiyordu. Bir tiyatro oyununu izler gibi sandalyede oturup konser süresince izlemişlerdi. Konser bitince, yanıma gelip bana "nasıl bu kadar hızlı okuyabiliyorsun?", "nereden öğrendin bu şarkıları?", "sen mi yazdın" şeklinde sorular sordular.
İkinci konser daha umutluydu. Üçüncü konserde ise İstanbul'daki rap partileri gibi renkli geçti. Gençler sahnenin önünde beni bekliyordu. Ben mikrofonu alınca çığlık attılar. O an başardığıma inandım işte. Beni mutlu eden bir diğer olay ise, o kadar genç sahnenin önüne yığılmıştı. Kızlar erkekler hep birlikte. Konser boyunca kavga çıkmadı. Genelde düğünlerde bile kavga çıkıyorken, bizde olmadı. Diğer konserlerim ise daha farklıydı. Çünkü artık gençlerin dışında orta yaşlı memurlar, öğretmenler, hatta başörtülü kızlar ve ev kadınlarını da görüyordum. Birgün marketten alış veriş yaparken bir arkadaşımla karşılaştım. Uzun zamandır görüşmüyorduk. Hal hatır sorduktan sonra, bana şunu söyledi: "Ya bizim buraya Avustralya'dan mı ne gelmiş, bir rapçi geçenlerde konser verdi. Adam manyak söylüyordu." Ben de bozuntuya vermeden "hadi be!" dedim. "Sen de gittin mi konsere?" diye sordum ona. "Hayır" dedi, "arkadaşlarım anlattı, adam kendini çok beğeni-yormuş, Ceza'ya laf atmış, bayağı bir küfür etmiş, sen gitmedin mi? Eskiden sen de uğraşırdın" dedi. Ben de o kişi benim, "onun adı Federal'di, değil mi?" dedim. İnanmadı. "Sen o değilsin, o yurtdışından gelmiş, güzel rap yapıyor" dedi.
Sana ne ilham veriyor?
Özel bir ilham kaynağım yok. Bazen bakkal amcanın bir konuşması dahi şarkıma başlık olabiliyor. Ya da kantine inemeyen, cebinde harçlığı olmayan, sınıfın en arka sırasında oturan yırtık önlüklü bir öğrenci. Bazen eğitemeyen bir öğretmen. Bazen şiddet uygulayan bir polis. Bazen bir mahkûm. Bazen evini ge-çindiremeyen solgun bakışlı bir baba. Bazen kendiside ne olduğunu bilmeyen bir serseri. Bazen boya kutusuyla dükkân dükkân gezen kundura boyacısı bir çocuk. Bazen meydanda bekleyen işçiler. Kurtlar Vadisi'nin Polat'ına ya da Memati'sine özenen, cebinde sadece aşkı olan aç bir genç. Ve başrolde, bu anlattıklarıma sebep olanlar ağalar, politikacılar ya da arkadaşlarım, ailem ve ben.
»Türkçe söylüyorsun ancak daha çok Kürt müziğinden faydalanıyorsun. İki dilli olmak bir avantaj mı?
Evet Türkçe yazıyorum ve Kürt müziğinden faydalanıyorum. Bu çok doğal. Ben bir Kürt'üm ve Kürt müziğinin zengin motiflerini çok kullanıyorum. Altyapılarımda, kültürümde bu var çünkü. Bence avantaj.
Hangi sanatçılardan etkilendin?
İlk dinlediğim rap islamic Force'tu. Sonra Erci E'nin ilk solo albümünü dinledim. Ve Batı Berlin tayfası, Almanya'dan Azad'ı beğeniyorum. Yaptığı işleri takdir ediyorum. Fransa'dan Sully Sefil, Mc Solar. Amerika'dan Public Enemy, Getto Boys, 2pac Nas, Jay z. Bir de Ja Rule'u beğeniyorum.
Neden Kızıltepe'de kalmayı tercih ediyorsun?
Bana hep "neden İstanbul'a gitmiyorsun?" derler. İstanbul'da çok rahat rap yapabilirim. Bu beni zorlamaz ama ben burada bir şeyleri kanıtlamak istiyorum. Ben Kızıltepeliyim. Ve bir Kızıltepeli istediği zaman bir sanatçı olabilir, istediği zaman bir doktor olabilir, istediği zaman en zirveye çıkabilir diyorum. İstediği zaman zengin de olabilir, hatta burada Kızıltepe'de, başka yere gitmesine de gerek yok. Ben bunu başarmaya çalışıyorum sadece. Önyargılı olmayın, gelecekte nerede olacağınıza karar verin.
»Uğur Kaymaz için beste yaptın mı? Yapmayı düşünüyor musun?
Uğur kaymaz adına şarkı yazmadım. Ama bazı şarkılarımda ona benzer vurgulara yer verdim. Mesela 'sözlerim benliğim' ve 'bunu isterler senden' adlı şarkılarımda aynı meyanda tınılar bulabilirsiniz.
Kızıltepe senin için siyasi olarak ne anlam ifade ediyor? Sen tüm bunların neresinde duruyorsun?
Kızıltepe diğer Mardin ilçelerinden farklı. Burada sol kesim daha ağırlıkta ya da öyle sanıyorum. Ama Kızıltepe çok değişti. 70'lerdeki Kızıltepe ile şimdiki Kızıltepe arasında dağlar kadar fark var sanki. İnsanlar o dönem daha sosyalmiş, görüşleri duruşları şimdikinden çok faklıymış. Bunda köyden göçlerin rolü çok diyorum. Federal Fırat olarak tüm bunların neresindeyim peki? Yaptığım müzik rap ve sözlerimle tavrımı koyuyorum. Farklıyım. Kızıltepe'de bana, kimi anarşist kimi devrimci kimi de kendi halinde rapçi diyor.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz