Türkiye'nin Müzik Paylaşım Forumu
www.raparsivi.net'e Hoşgeldin.

Foruma Kayıtlıysa lütfen Giriş Yap Yada Yeni Bir kayıt Oluşturup Aramıza Katılmak İstiyorsan Tıkla!


Converselerde indirim !! Sadece 49 TL


Join the forum, it's quick and easy

Türkiye'nin Müzik Paylaşım Forumu
www.raparsivi.net'e Hoşgeldin.

Foruma Kayıtlıysa lütfen Giriş Yap Yada Yeni Bir kayıt Oluşturup Aramıza Katılmak İstiyorsan Tıkla!


Converselerde indirim !! Sadece 49 TL
Türkiye'nin Müzik Paylaşım Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Biz Gidiyoruz, Geliyor Musunuz?

Aşağa gitmek

240909

Mesaj 

Biz Gidiyoruz, Geliyor Musunuz? Empty Biz Gidiyoruz, Geliyor Musunuz?




Kaynak:Hiphoplife

Biz Gidiyoruz, Geliyor Musunuz? Ilkeruncuoglugdbuyuk


Daha önce yayınladığı albümlerle ve yer aldığı projelerle underground camiasında önemli bir yer edinen İlker Uncuoğlu (nam-ı diğer Civciv) ile ilk bandrollü albümü olan "Geleceğe Dönüş" üzerine konuştuk. Albümünün yapım aşamasında yaşananları, albümün genel halini ve Türkçe Rap piyasasına ilişkin sorularımızı yanıtlayan İlker, ilerleyen günlerde yapacağı çalışmalar hakkında da bilgiler verdi. Şimdi sizleri bu röportajla baş başa bırakıyoruz. Keyifli okumalar.


2009 Haziran ayında "Fabric Yapım"dan çıkardığın 12 parçalık "Geleceğe Dönüş" adlı ilk bandrollü albümünün çıkış fikri nasıl oluştu. Biraz anlatır mısın?

Son 2 senede birçok plak şirketi ve çalışabileceğim prodüktörler ile görüştüm. Hiçbiri ile 2 tarafın şartlarını kabul edecek bir anlaşma sağlayamadık. Bu piyasaya, yenilik getirmekten başka bir amacım yoktu ve bunu kendimi tatmin edecek düzeyde kaliteli bir şekilde sunmak istedim. Kafamda proje oluşmaya başladığında, bunu kendi başıma yapmaya karar verdim. Fikirler belliydi, müziklerini hazırladım, şarkılar düzenlendi ve yeni bir bakış açısı hayata geçmiş oldu.

Albümü biraz daha detaylandıracak olursak ne gibi bir yapım aşamasından geçti "Geleceğe Dönüş"?

Müzikler, aranjeler ve albüm içinde benim ile ilgili olan tüm detaylar kendi stüdyomda yaratıldı. Kayıt ve mix konusunda profesyonel destek aldık ve Evrim İşbilir ile Arı Yapım stüdyolarında gerçekleştirdik. Kendi stüdyomda 8 ay içerisinde tüm şarkılar, aranjeler ve sözleri hazırladım. Kayıt/mix aşaması da iki ay sürdü. Mastering işlemleri MİAM müzik stüdyolarında Burak Tamer tarafından yapıldı. Mix ve mastering işlerinin bizim rap piyasamızda bilindiği kadar kolay bir iş olmadığını, bilgi ve beceri gerektirdiğini ve bilir kişiler tarafından yapılması gerektiğini belirtmek isterim. Kandırmayın, kanmayın. Bazen görüyorum "Kayıt, mix, mastering 30 TL." falan diye ne bileyim bu bana komik geliyor. Neyse, kapak tasarımında bir buz kütlesinin içinde olduğum ve bu buz kütlesinin artık eridiğini, içinden de söyleyecek bir şeyleri olan bir adamın çıkması gerektiği bana fikir olarak anlamlı geldi ve bana uygun olduğuna karar verdik. Fikir bize aitti. İlk örneklerinde Winning Eleven kapağına benzetsek de bu sadece gülünecek bir konuydu daha sonra Fabric Yapım ekibi ile birlikte zorlu bir basım sürecinden sonra albüm raflarda yerini aldı.

Bandrollü albüm çıkartmak nasıl bir hissiyat? Bünyeye iyi geliyor olsa gerek?

Evet, bu müziğin hepimizin takip ettiği internet ortamında yürümeyeceğini hepimiz iyi biliyoruz özellikle müziği yaratıp geliştirmeye çalışanlar olarak. Bandrollü albüm konusunda söylemek istediğim bazı şeyler var, çıkartması aslında kolay ve ucuz olabilecek, ama bu şekilde çıkan albümlerin de hiçbir anlamı ve gelişmeye katkısı olmayacak bir şey olarak görüyorum. Bu bir müzisyenin sound'unu duruşunu, konseptini belirleyen bir kartvizittir. Bu şansınızı boşuna harcamanın bir anlamı yok. Ama, ben dinleyicilerin "Önce underground çalışmaları olması lazım sonra bandrollü albüm yapabilir." fikrine katılmıyorum, o sadece sizin etrafınızdakilere söyleyebileceğiniz bir fikir. Aslına bakarsak birçok sanatçı hiphop sound'unu kullanarak piyasada varlığını sürdürebiliyor. Ben şöyle düşünüyorum, hiç kimsenin bilmediği, bir anda bir albümle bizimle aynı piyasada var olan ve hepimizin başarılarını geçebilecek biri çıkabilir, bu konumda onu ben şahsen yargılamam bu kim diye, herhangi bir kural yok bunun için. Bu piyasayı zaten bu konuma taşımamız için bunlara ihtiyacımız var, sonuçta kesin bir şey var ki, takip ettiğimiz bu camia içerisinde müzik dışında çok şey, bir insanı başarılı zannettirebiliyor. Buna izin vermeyelim ve bu işi kaliteli yapan insanlara destek verelim diye düşünüyorum.





Underground albümlerindeki vokal tarzını burada da koruduğunu görebiliyoruz. Söylemlerin sertliği ise tam olarak olmasa da korunmuş vaziyette. Yanı sıra olumlu anlamda çok değişiklik var bu albüm nazarında. Özellikle altyapılar sayesinde daha geniş bir sound hakim olmuş albüme. Mix ve mastering de başarılı. Bizim dışardan gördüğümüz bu düşüncelere, ne derece katılıyorsun? Ya da bu bandrollü albümünü eski çalışmalarından ayıran en önemli faktörler nedir sana göre?

Bunun ile ilgili bir blog yayınlamıştım, eski dönemlerimde yaptığım vokal tarzı ile albüm ve diğer solo çalışmalarım arasında yaşım ve ses tonum hariç hiçbir fark olmadığını ben biliyorum. Bir grup üyesiyken, bir insanın birey olarak nasıl bir müzik yapabileceğinizi kestirmek o kadar da kolay bir şey değildir, ben arkama baktığımda hala aynı "high skill", anlamlı ve boşa konuşmayan bir adam görüyorum. Şu an da farklı bir şey yaptığıma inanmıyorum. Altyapılar da bence olması gerektiği gibi oldu. İniş çıkışlarda rock temeli, sound'da hiphop yenilikleri ve kültür olarak da içimden geldiği gibi bizim kültürümüz mevcut olsun istedim. Rap dinlemeyen ama müzik ile ilgili her insan bunu dinleyip anlayabilir ve çoğu da böyle bir yenilik olduğundan memnun.

"Bir Ben", albümde öne çıkan parçalardan, aslında bu şarkı albümün bir nevi yansıması gibi. Tek düze olmayan, çeşitli enstrümanlarla zenginleşmiş ve neticesinde vokal zenginliği su yüzüne çıkmış bir albümü müjdeliyor bu şarkı bize. Bu parçanın hikayesini anlatabilir misin?

Gayet samimi ve kültürlü bir şarkı oldu. Bağlama ve saksafon anca böyle oturabilirdi. Ama tabi ki bir de şarkı içerisinde alt vokallerimiz var, o da samimiyeti gerçekleştiriyor. Bunun için bir opera sanatçısı olan "Burcu Değirmenci"ye teşekkür etmek isterim. Harika bir işti ve yapımı gerçekten zevkli bir parçaydı.

Albüme başlarken sanırım belli bir konsept belirlediniz. Albümün tüm detaylarını düşünürken ve ana hatları belirlerken nelere dikkat ettiniz?

Evet, konsept (Bu kelimeyi artık çok kullanıyormuşum gibime geliyor.) belirlendi. Tabi ki yapım aşamasında içimden gelenler konsepte döndü biraz da, sonuçta İlker Uncuoğlu adı altında kaliteli bir albüm hazırlamaktı. Tarz olarak tamamen kendi tarzımda, lirikal açıdan da gene İlker Uncuoğlu'na özgü bir tarz ortaya çıktı. Yabancı mc'lerin konseptlerini ve sözlerini Türkçeleştirme kabiliyetim yok ne yazık ki.

Albüm başta D&R olmak üzere birçok müzik markette halen satışta. Peki şu ana kadarki satışlar ve albüme aldığın yorumlar ne durumda, beklentilerine yanıt veriyor mu?

Yaz döneminde albümü tanıtmak için pek uğraşmadık desem yalan olmaz, çünkü basın ve televizyonun durduğu bir dönemdi. Satış raporlarında yavaşladığı gözlemlenebiliyor ancak satmaya yönelik yapsaydım insanların istediğini ve düşük maliyetli bir iş çıkartırdım, ne yazık ki ben böyle bir karakterde değilim. Albümün beğenilmesi ve anlatmak istediklerimin anlaşılması beni çok mutlu ediyor. Amaç bu seviyede müziği anlatabilmekti. İnsanların albüm içerisinden kendi en beğendiği şarkıyı seçmesi ve bu şarkıdan bir beklentisi olduğunu görmek şu an bana yetiyor, onlarınsa daha göreceği çok şey var, ben yaptıklarımın arkasındayım. Ramazan sonrasında albüm tanıtımı ile ilgili birçok projemiz var zaten takip edenler için bunlar haber olarak internet sayfamda ve sosyal ağlardan paylaşılacak. Yakında haberleri gelmeye başlar.





"Benim Ülkem" parçasında bir nevi gençlere sesleniyorsun. Bir yandan bu ülkenin, senin pencerenden nasıl göründüğünü çok güzel dile getiriyorsun, bir yandan da sosyal mesaj veriyorsun dinleyenlere. Sanırım Türkiye'de özellikle de karşıt müzik yapıyorsan eğer, siyasete ucundan da olsa değinmek durumunda kalıyorsun. Senin düşüncelerin ne bu konuda?

Karşıt müzik yapmak ya da sivrilmek için bu şarkıyı yapmadım. Hiç aklımda yokken içimden geldiği gibi yazdım, dürüstçe yazdım. İlk müzik ve aranje bana aitti daha sonra eski Prestij Müzik prodüktörü Yıldıray Gürgen bu şarkıyı bir marş haline getirdi. Sonuç bence mükemmel oldu. Bu şarkıya çok anlamlı bir klip çekmeyi düşünüyoruz şu an görüşmeleri devam ediyor. Siyaset yapmayı ön plana çıkarmak istemedim yoksa şarkıyı albümün ilk başlarına koyardım, ben sona koydum ki bu kadar dikkat çekmesin ve sadece beni dinlemek istediği için bu albümü dinleyen dinleyiciye, böyle görüşlerimin de olduğunu anlatabilmek istedim. Bir yönetmen bu şarkı için "Senin elinde bir altın var ama sen bunu çamur gibi arkaya atıyorsun." demişti ama, o da benim karakterim olsun.

Albümde tek bir şarkı hariç düet parçasına rastlamadık. Bunun özel bir nedeni var mı, yoksa tamamen senin tercihin olduğunu söyleyebilir miyiz?

Kendi tercihimdi kesinlikle, bu albümde vurgunun başka bir yere kaymasını aslında istemedim, İkinci albümde zevkle düet yapabilirim ama sonuçta bu ilk albümdü ve amaç, prim ya da prestij değil orijinal bir şeyler yaratabilmekti.

"Suprematone" parçası elektronik altyapılarla bezenmiş. "Hakan Erim" de sana bu parçada eşlik ediyor. Bu birliktelik nasıl gerçekleşti?

Çok eski arkadaşım, gruplarının ismi aslında "Suprematone". İkona ile harika bir iş çıkardılar ve farklı bir yönümüzü de gösterebilmiş olduk.

Elektronik tınılara albüm genelinde hayli yer verildiğini söyleyebiliriz. Albümün adı olan "Geleceğe Dönüş" lafıyla bir nevi bu elektronik yapıya dikkat çekilmiş olabilir mi şaka bir yana albüme verdiğin isim, hem söylemde hem de albümün içeriğinde fazlaca kendini belli etmiş diyebiliriz. Sen ne düşünüyorsun bu konuda?

Biz gidiyoruz, geliyor musunuz?

"Geleceğe Dönüş", raflardaki yerini alınca kafandakilerin yüzde kaçını bu projede yansıtabildiğini düşündün? Kısacası, "bu albüm tam olarak istediğim gibi oldu" diyebilir misin şimdi?

İstediğim gibi bir albüm oldu fakat bana yeterse ben bitmişim demektir. Hiç yetmedi, hatta "Daha başlamadım bile!".

Albümdeki ilk video klip çalışması "Yolun Mezarına Düşer"e çekildi. Gayet güzel ve akıcı bir klip olduğunu ve hatta oyunculuğunun da hayli başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Sanırım klibin senaryosu da sana ait. Klipte neler anlatmak istediğini ve klibin nasıl bir yapım aşamasından geçtiğini anlatır mısın?

Prodüksiyon olarak basit ve düşük bütçeli bir klipti. Çekimleri bir gün sürdü. Anlatılmak istenen iyi niyetli ama haliyle başı dertten kurtulmayan bir tetikçinin düşmanları ile arasında geçen bir olayları ekrana getirmekti çünkü şarkı konseptinde açıkça belirli olan bir saldırganlık ve soğukkanlılık vardı. Biz de bunu en iyi haliyle size göstermek istedik. İyi bir denemeydi.

Bu albüm için birkaç klip daha çekileceğini duyduk. Şarkılarda karar kıldınız mı acaba?

Evet burdan da söylemiş olalım. "Gökkafes", "Suprematone", "Bir Ben", "Haremim Nerde?" ve "Benim Ülkem" geliyor.





2009 Bilgi Mayfest'te sahne aldığını biliyoruz. Hatta albümden parçalarda okudun orda. Devamı gelecek mi bu konserlerin, bilgilendirir misin bizleri?

Bu sene birkaç üniversite ve lise festivallerinde yer aldık. Taksim Dogztar'da yazın 2 konser verdik belki haberiniz olmuştur. Şu an yeni konser projeleri için çalışıyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir ve Eskişehir olmak üzere bu 4 Şehir için bir organizasyon düzenliyoruz, bizimle birlikte elektonik, rap, reggea ve post-rock grupları da olacak. He rşey iyi giderse bununla ilgli detayları yakın bi süre içerisinde www.fabricyapim.com sitesinden haber alabilirsiniz.

"99 senesinde partilerde söylenen 'Bu dinleyicilerin yaş ortalaması büyüdükten sonra, büyük bir kitle olacağımız' yönündeki söylemleri hatırladığımda, bizim de 2007 senesinde hala aynı söylemlere sahip olduğumuzu fark ettim." gibi bir cümlen var Myspace'te. Oldukça dikkatimi çekti. Aslında bir kemik kitle var dinleyici olarak, ama sanırım bir takım eksiklikler de hakim bu dinleyici piyasasında. Nedir bunlar tam olarak?

Tarih tekerrür ediyor, biz bunu kabulleniyoruz. Ben edemeyenler bölümünde yer aldığımı düşünüyorum ve dışardan bir göz olarak gördüklerimi söylüyorum. Keşke yalan olsa.

Peki Türkçe Rap müzik, şu an bile belli başlı kişilerin nemalandığı bir pozisyonda mı, yoksa sen ve senin gibi underground söylemiyle yoğrulup daha sonra bandrollü albümlere geçiş yapan mc'lerin de ağırlığı hissediliyor mu artık?

İkisi de mevcut ama aşağıdan gelenlerin bir hiyerarşi içerisinde kaybolduklarını ve bir yerden sonra daha yükseğe çıkamayacakları düşüncesinde olduklarını görüyorum. Bence öyle değil. Başarı, yeteneklerini korkusuzca gösterebildiğin zaman "Gelir." Neyi kabul edersen öyle yaşarsın bu bir gerçektir.

Yanılmıyorsam kısa bir süre sonra resmi web siten açılacak. Bu konuda bilgi verebilir misin?

Yep, www.ilkeruncuoglu.net i uzun bir süre sonra tekrar açıyoruz. Sitede, yapılan ve yapılacak işler hakkında sürekli aktif bir haber portalı olacak. Eski albümler, konser görüntüleri videolar, fotoğraflar ve gerekli tüm detayları çok yakın bir zamanda sitede bulabilirsiniz. Hatta bu röportaj size gelene kadar açılmış olur diye düşünüyorum.

Son olarak eklemek istediğin ve Hiphoplife ziyaretçilerine söylemek istediğin şeyler neler?

Röportaj için Hiphoplife'a, söylemek istediklerimi anlayan ve biraz olsun değişmek için çaba gösteren herkese, albümü eline alıp dinleyen herkese, ilker Uncuoğlu'nun hep aynı şeyi yapmasını beklediği için değil farklı şekillerde karşısında görmek istediği için dinleyen tüm dinleyicilerime teşekkür ediyorum.

Myspace
RapCash
RapCash
%100 Tam Üye
%100 Tam Üye

Mesaj Sayısı : 680
Rep gücü : 3228
Başarı Puanı : 1011
Kayıt tarihi : 29/05/09
Yaş : 30
Nerden : İzmir

http://www.raparsivi.net

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Bu yazıyı burda paylaş : reddit

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz